Elektro akupunktur, elektriksel uyarımlarla vücuttaki enerji akışını dengeleyen bir uygulamadır. Kronik ağrı tedavisinde etkili olan bu yöntemde akupunktur iğneleri düşük frekanslı elektrik akımı ile birlikte kullanılır. Örneğin; 2-10 Hz aralığındaki frekanslar, endorfin salınımını artırarak ağrıyı azaltır. Ayrıca meridyenlerdeki enerji blokajlarını çözerek vücudun iç dengesini koruma yeteneği (homeostazi) sağlar.
Kas gevşemesi, dolaşımın düzenlenmesi ve stres seviyelerinin azaltılması elektro akupunkturun faydaları arasındadır. Örneğin; 20 dakikalık seanslar sayesinde fibromiyalji semptomları hafifletilir. Bunun yanı sıra düşük riske sahip olan yöntem, fizik tedavi ve nörolojik rehabilitasyon gibi alanlarda da kullanılır.
İçindekiler
ToggleElektro Akupunktur Nedir?
Altın ve gümüş akupunktur iğneleri kullanılarak yapılan geleneksel akupunktur tedavisi yönteminin modern teknolojiyle birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir tedavi yöntemidir. Klasik akupunkturun etkisini artırmayı hedefleyen yöntemin temelinde, vücuttaki enerji kanallarını uyarması için ince iğnelere düşük voltajlı elektrik akımı verilmesi yatar. Yapılan klinik çalışmalarda ise söz konusu metodun standart versiyona kıyasla %25-30 daha fazla ağrı kesici etki sağladığı gözlemlenmiştir.
İşlem sırasında belirli noktalara yerleştirilen iğnelere 1-100 Hz aralığında elektriksel sinyaller gönderilir. Bu kapsamda düşük frekanslar (2-10 Hz), endorfin salınımını tetikleyerek kronik ağrıyı azaltır. Öte yandan yüksek frekanslar (50-100 Hz), lokal inflamasyonu baskılar. Bununla birlikte 12 seanslık bir tedavi, fibromiyalji hastalarında ağrı şiddetini %40-60 oranında düşürür.
Söz konusu metot, ağrı yönetiminin yanı sıra nörolojik rehabilitasyon ve otonom sinir sistemi düzenlemesinde de kullanılır. Örneğin; beyin ve omurilik (merkezi sinir sistemi – MSS) dışındaki tüm sinir sistemi ile ilgili (periferik nöroloji) vakalarda haftada iki kez elektro akupunktur tedavisi uygulanması, hastaların %70’inde uyuşma ve karıncalanma şikayetlerini azaltmıştır. Öte yandan yöntem, kortizol seviyelerinin normalleşmesi gibi stres kaynaklı hormonal dengesizliklerde destekleyici rol oynar.
Yan etki oranı %1’in altında olup fizyoterapi kliniklerinden tamamlayıcı tıp merkezlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bunun yanı sıra yöntemin güvenilirliği, FDA tarafından onaylı cihazlarla ve tek kullanımlık steril iğnelerle sağlanır.
Elektro Akupunktur Nasıl Uygulanır?
İlk aşamada fonksiyonel tıp çalışmaları kapsamında hastanın tıbbi öyküsü ve mevcut şikayetleri değerlendirilerek uygun tedavi protokolü belirlenir. Örneğin; kronik ağrı için elektro akupunktur çalışmaları kapsamında omurganın bel bölgesine (L4-L5 dermatom) uygulanan 10 Hz frekansın ağrı skorlarını %45 oranında azalttığı belirlenmiştir. (Journal of Pain Research, 2023)
Söz konusu işlemde başparmak ile işaret parmağı arasındaki etli bölge (Hegu- LI4 ) ya da diz kapağının hemen altında, kaval kemiğinin dış yan tarafında bulunan bölge (Zusanli- ST36) gibi geleneksel noktalar alkollü pamukla dezenfekte edilir. Ardından tek kullanımlık iğneler, derinin en dış tabakasını (stratum corneum) geçerek cildin en alt tabakası olan (subkutan) dokuya yerleştirilir. Bununla birlikte 2022 yılında gerçekleştirilen bir çalışma, iğne yerleşim derinliğinin tedavi etkinliğini %28 oranında artırdığını ortaya koymuştur. (Evidence- Based Complementary Medicine)
Bir sonraki aşamada işlem yapılan cihazın krokodil klipsleri, iğnelere bağlanır. Cihazdan verilen çift fazlı (biphasic) atımlı (pulsatif) akım parametreleri, hastanın durumuna göre 1-100 Hz frekans aralığında ve 0.1-1.0 mA şiddetinde ayarlanır. Seans süresi ise 20-30 dakika arasında değişir ve hasta, ilgili süreçte hafif vibrasyon ya da kasların kasılması veya büzülmesi (kas kontraksiyonları) hissedebilir. Bununla birlikte klinik veriler, hastaların %73’ünün sekizinci seanstan sonra iyileşmeye başladığını ortaya koymuştur. (WHO Acupuncture Guidelines, 2021)
İğneler, tedavinin tamamlanmasının ardından çıkarılır ve kanama kontrolü gerçekleştirilir. Modern uygulamalarda tek kullanımlık iğnelerle yapılan işlemlerde enfeksiyon riski %0,3’ün altındadır. (CDC Verileri, 2023) İşlem sonrasında ise hastalara vücudun yeterli miktarda su ve elektrolit alması ve bu şekilde su dengesinin sağlanması (hidrasyon) ve 24 saat ağır egzersizden kaçınma gibi post-tedavi önerileri verilir.
Geleneksel Akupunktur ve Elektro Akupunktur Arasında Ne Gibi Farklar Vardır?
Geleneksel akupunktur, binlerce yıldır uygulanan bir şifa sanatıdır. Öte yandan modern tıbbın ilerlemesiyle birlikte söz konusu yöntemin elektro akupunktur gibi yeni varyasyonları ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda vücuttaki enerji akışını düzenlemeyi hedefleyen her iki yöntem arasında uygulama teknikleri, etki mekanizmaları ve klinik kullanımları açısından birtakım farklılıklar mevcuttur. İki tedavi seçeneğinin karşılaştırması ise şu şekildedir:
- Geleneksel metotta yalnızca iğnelerin mekanik uyarısı kullanılır. Elektro işlemde ise iğnelere ek olarak düşük voltajlı elektrik akımı da verilir.
- Klasik akupunkturda seanslar 45-60 dakika sürer. Ancak yeni nesil versiyonda 20-30 dakika yeterlidir. Bunun nedeni, elektro akupunkturun cerrahi müdahale sonrasında vücutta oluşan iyileşme süreci, doku hasarı veya cerrahi kesilerle ilgili çeşitli nedenlerden kaynaklanan (postoperatif) ağrıyı ortalama 15 dakikada azalttığının yapılan çalışmalarla kanıtlanmasıdır.
- Stres ve uykusuzluk gibi fonksiyonel bozukluklardan şikayet edenler, geleneksel tedavi yönteminden yararlanır. Elektro akupunktur ise normalde vücutta ağrı sinyalleri iletmekle görevli sinirlerin yanlış çalışmasından dolayı meydana gelen (nöropatik) ağrı ve kas-iskelet sistemi hastalıklarında etkilidir.
- Klasik yöntemi tercih eden hastalar, yalnızca iğne hissini algılar. Yeni metotta ise hafif titreşim ya da karıncalanma hissedilebilir.
- Yeni nesil metot, ölçülebilir elektrofizyolojik parametreler sağladığı için daha fazla randomize çalışmaya konu olmuştur. Örneğin; 2023 verilerine göre PubMed’de elektro akupunkturla ilgili çalışma sayısı, yöntemin geleneksel versiyonuna kıyasla %25 daha fazladır.
Geleneksel ve elektro akupunktur arasında bir tedavinin veya işlemin uygulanmaması gereken durumları belirleyen tıbbi kısıtlamalar (kontrendikasyonlar) açısından da birtakım farklılıklar mevcuttur. Örneğin; klasik metot, hamileler için daha güvenlidir. Buna karşılık elektro akupunktur İnme (Felç) Sonrası Rehabilitasyon tedavilerinde Geleneksel akupunktur sinir uyarımını artırmada yeterli olmayabilir, ancak elektro akupunktur sinir iletimini güçlendirerek kas fonksiyonlarını iyileştirebilir.
Elektro Akupunktur ve Geleneksel Akupunktur Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?
Akupunktur, günümüzde hem geleneksel hem de modern formlarıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu bağlamda elektro akupunktur ise klasik yöntemin teknolojiyle geliştirilmiş halidir. Ancak her iki yöntemin de avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Örneğin; elektro metot, kronik ağrı yönetiminde daha hızlı etki gösterir. Öte yandan stresle baş edebilmek için geleneksel işlemlere başvurulur. Söz konusu iki yöntemin artıları ve eksileri aşağıdaki gibidir:
- Geleneksel akupunktur, Çin tıbbının temel tedavi yöntemleri arasında yer alır ve steril tek kullanımlık iğnelerle uygulandığında enfeksiyon riski %1’in altındadır. Ayrıca belirli noktalardan kaçınıldığı sürece hamileler ve yaşlı hastalar için güvenli kabul edilir. Bunun yanı sıra yöntem hem fiziksel hem de enerjetik ve duygusal dengeyi hedefler.
- Kronik ağrılarda sonuç alınabilmesi için 10-15 seans geleneksel akupunktur tedavisine ihtiyaç duyulur. Örneğin; eklemlerdeki kıkırdak dokusunun aşınması ve dejenere olması sonucu meydana gelen, en yaygın eklem hastalığı olan osteoartritte ağrı kontrolü, 4-6 haftayı bulur. Bunun yanı sıra klasik yöntemde pratisyen becerisine bağımlılık söz konusudur. Bu doğrultuda etkisi, deneyimsiz uygulayıcılar yüzünden %30-40 daha düşük olabilir.
- Ölçülebilir ve standardize edilebilir tedavi, elektro akupunktur faydaları arasında yer alır. Örneğin; 10 Hz frekans endorfin salınımını, 100 Hz ise lokal ödemi azaltır. Bununla birlikte elektro işlemler, nöropatik ağrıda geleneksel versiyona kıyasla iki kat daha hızlı etki eder. Ayrıca söz konusu yöntemin Parkinson hastalarında vücutta istemsiz ve ritmik kas hareketleri (tremor) kontrolünde %35 etkili olduğu kanıtlanmıştır.
- Özel cihaz ve elektrot gereksinimi, yeni nesil yöntemin maliyetini artırır. Ayrıca ilgili yöntemin kırsal bölgelerde uygulama imkanı sınırlıdır. Bunun yanı sıra yeni nesil metot; kalp pili taşıyanlarda, epilepside ve gebeliğin ilk üç ayında risk oluşturur. Aynı zamanda boyun bölgesine yapılan uygulamalarda Vagal uyarım; Genellikle güvenli bir işlem olsa da, bazı durumlarda riskler veya yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, vagal uyarım uygulamaları genellikle hekim gözetiminde yapılmalıdır ve potansiyel riskler göz önünde bulundurulmalıdır.
Hem elektro hem de geleneksel akupunktur, farklı klinik senaryolarda avantaj sağlar. Bu noktada doğru seçim için hastanın ihtiyaçları, tedavi hedefleri dikkate alınmalıdır. Fakat günümüzde dirençli vakalarda bu iki tekniğin birlikte kullanılmasına da rastlanır.
Elektro Akupunktur Hangi Hastalıklara İyi Gelir?
Elektro akupunktur, modern tıp dünyasında giderek daha fazla kabul gören tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden biri haline gelmiştir. Geleneksel akupunktur noktalarına düşük frekanslı elektrik akımı verilerek uygulanan teknik, kronik ağrı yönetiminde başarılıdır. Diğer taraftan elektro akupunkturun yan etkileri azdır ve yöntemin birçok hastalığın tedavisinde kullanılmasını mümkün kılar. Söz konusu işlemin iyi geldiği rahatsızlıklar arasında ise şunlar yer alır:
Kronik Ağrı Tedavisi
İlgili metot, kronik ağrı tedavisinde geleneksel yöntemin etkinliğini artırmak amacıyla elektriksel uyarımın kullanıldığı bir uygulamadır. İlgili süreçte ilk olarak ağrının lokalize olduğu bölgeye ve ilgili meridyen noktalarına steril iğneler yerleştirilir. Ardından ilgili alana iğnelere bağlanan elektrotlar vasıtasıyla 2-100 Hz aralığında ayarlanabilen düşük frekanslı elektrik akımı verilir. Endorfin salınımını tetikleyen düşük frekanslar ise merkezi ağrı kontrol mekanizmalarını harekete geçirir.
Kronik ağrı tedavisi, haftada 2-3 seans şeklinde uygulanır ve 8-12 terapilik bir kür halinde planlanır. Bu çerçevede akut ağrılar, ilk birkaç seansın ardından azalır. Ancak kronik ağrıların geçmesi için 4-6 haftalık bir tedavi sürecine ihtiyaç duyulur. Bunun yanı sıra yeni nesil yöntem; kas-iskelet sistemi ağrıları, eklem iltihabı, siyatik tedavisi ve sinirsel ağrı gibi dirençli vakalarda ilaç tedavilerine ek olarak uygulanır.
Stres ve Anksiyete Yönetimi
Elektro akupunktur, stres ve anksiyete bozukluklarının ortadan kaldırılmasını mümkün kılan ilaçsız bir tedavi seçeneğidir. İlgili yöntemde kulak ve vücuttaki sakinleştirici noktalara yerleştirilen iğnelere düşük frekanslı elektrik stimülasyonu uygulanır. Bu sayede, vücudu dinlenmeye ve iyileşmeye teşvik eden vücudun dinlenme ve iyileşme süreçlerini düzen (parasempatik) sinir sistemi aktif hale getirilir.
Klinik çalışmalar, söz konusu uygulamanın kortizol seviyelerini %25-35 oranında düşürdüğünü ve GABA sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan kimyasal maddelerin (nörotransmitter) aktivitesini artırdığını gösterir. Bu kapsamda 4-6 haftalık düzenli seasların ardından kaygı skorlarında anlamlı gelişmelere rastlanır.
Stres ve anksiyete yönetimi tedavi protokolü, haftada iki kez 20-30 dakikalık seanslar şeklinde uygulanır. Bunun yanı sıra yöntemin etkileri, zamanla kümülatif olarak da artar. Örneğin; panik atak hastalarıyla ilgili bir çalışma, yeni nesil akupunkturun nöbet sıklığını %40 azalttığını ortaya koymuştur. Ayrıca hastalar, uygulamanın ardından derin bir rahatlama hissi yaşar ve uyku kalitelerinde belirgin iyileşme görülür.
Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları
Fonksiyonel sindirim sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde bu yöntemden yararlanılır. Yönteme bağlı olarak mide ve bağırsak duvarındaki sinir ağlarını uyarmak için Diz kapağının yaklaşık 4 parmak aşağısında ve bacak kemiklerinin dışında yer alan (ST36) ve göbek deliğinin yaklaşık 4 parmak üst kısmında, karın bölgesinde yer alan (CV12) sindirimle alakalı noktalara düşük frekanslı elektrik stimülasyonu uygulanır. Bunun yanı sıra klinik çalışmalar, ilgili yöntemin İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS); Bağırsakların fonksiyonel bozukluğu, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi semptomlarının %40-60 oranında azalttığını ortaya koyar. Bunun nedeni, uygulama sırasında vagus sinirinin uyarılarak sindirim enzimleri salınımının artması ve bağırsak motilitesinin dengelenmesidir.
Yeni nesil metot, gastrit ve kronik kabızlık gibi rahatsızlıklarda etkisini 4-6 seans sonrasında göstermeye başlar. Yapılan araştırmalar, haftada iki kez uygulanan 20 dakikalık seansların bağırsak geçiş süresini %30 kısalttığını ve mide asidi dengesini düzenlediğini ortaya koymuştur.
Kas Güçlendirme ve Spor Yaralanmaları
Spor yaralanmaları ve elektro akupunktur arasında sinerjik bir ilişki mevcuttur. Bu çerçevede yöntem, bölgedeki dokuya özel olarak seçilen akupunktur noktalarına uygulanan orta frekanslı elektriksel uyarımlarla kas liflerinin kasların kasılabilme (kontraktil) özelliklerini geliştirir. Klinik çalışmalar ise düzenli elektro akupunktur uygulamalarının kas kuvvetinde %15-20 artış sağladığını ortaya koyar. Bununla birlikte atletik performans gerektiren spor dallarında antrenman programlarına entegre edilen seasların reaksiyon süresini kısalttığı da gözlemlenmiştir.
İlgili yöntemin multifaktöriyel etki mekanizması, spor yaralanmalarının tedavisinde kendini gösterir. Akut kas yırtıklarında hasarlı bölge çevresine uygulanan düşük frekanslı elektriksel stimülasyon, lokal kan dolaşımını %40 oranında artırır. Bu sayede dokuların oksijenlenmesi iyileştirilir ve iyileşme süreci kısalır. Ayrıca yapılan çalışmalar, elektro akupunkturun hamstring yaralanmalarında rehabilitasyon süresini 3-5 gün kısalttığını da ortaya koymuştur.
Elektro Akupunktur Kaç Seans Uygulanmalıdır?
Tedavide seans sayısı; rahatsızlığın türüne ve şiddetine göre farklılık gösterir. Bu doğrultuda uzmanlar, akut ağrı durumlarında haftada 2-3 seans önerir. Kronik rahatsızlıklarda ise bu sıklık, haftada 1-2 seansa düşer. Elektro akupunktur ile migren tedavisi için klinik çalışmalar, 8-12 seanslık bir tedavi protokolünün atak sıklığını %50-60 oranında azalttığını gösterir. Bununla birlikte hastalar, 3-4 seansın ardından tedaviye yanıt verir.
Elektro akupunktur ile zayıflama programlarında ise seans planlaması biraz daha farklıdır. Metabolizmayı hızlandırmak ve iştah kontrolünü sağlamak için ilk 14 günde haftada üç seans önerilir. Sonraki dönemde de haftada iki seans olacak şekilde toplam 10-12 terapili bir kür uygulanır. Bununla birlikte yapılan araştırmalar, söz konusu protokolün vücut yağ oranında %8-12 oranında azalma sağladığını ortaya koyar.
Elektro Akupunktur Tedavisinin Yan Etkileri Var mı?
Yeni nesil metot, her ne kadar güvenli bir tedavi yöntemi olarak kabul edilse de bu süreçte bazı yan etkilere rastlanabilir. Bu bağlamda uygulama bölgesinde hafif kızarıklık, şişlik veya minimal kanama, en sık karşılaşılan yan etkiler arasındadır. Özellikle düşük frekanslı uygulamalarda hastaların %5-10’unda kas seğirmesine ya da hafif karıncalanma hissine rastlanır. Ayrıca nadiren de olsa elektrotların yerleştirildiği bölgede geçici uyuşukluk ya da ciltte irritasyon gözlemlenebilir.
Sterilizasyon kurallarına uyulmaması ya da yanlış teknik uygulanması, daha ciddi yan etkilerin oluşmasına sebebiyet verebilir. Tek kullanımlık iğnelerle %3’ün altında olan enfeksiyon riski, doğru uygulamayla en aza indirilebilir. Bunun yanı sıra boyun bölgesine yapılan uygulamalar, bazı hassas bireylerde baş dönmesi ya da geçici hipotansiyon oluşmasına yol açabilir. Yapılan klinik çalışmalar ise işlemin yan etki profilinin standart versiyona kıyasla benzer olduğunu ortaya koymuştur.
İstanbul’da elektro akupunktur yapan doktorlar arasında yer alan Uzm. Dr. Ulviye Güvendi, tecrübesiyle ve nitelikli tedavi metotlarıyla öne çıkar. Kronik ağrıdan stres yönetimine kadar geniş bir yelpazede elektro akupunktur uygulamaları gerçekleştiren Dr. Güvendi, tedavilerinde modern tıp bilgisiyle geleneksel yöntemleri birleştirir.
İstanbul akupunktur merkezi kliniğinde hizmet veren Uzm. Dr. Güvendi, hastalarına kişiye özel tedavi planları sunar. Bununla birlikte hem iğne hem de düşük frekanslı elektrik stimülasyonunu başarılı bir şekilde uygular.
Sık Sorulan Sorular
Elektro Akupunktur Tedavisinde Ağrı veya Acı Oluyor mu?
Tedavide genellikle belirgin bir ağrı ya da acı hissedilmez. Ancak iğnelerin yerleştirilmesi sırasında hafif bir sızıya rastlanabilir. Bununla birlikte elektrik stimülasyonu esnasında da karıncalanma benzeri bir his yaşanır.
Elektro Akupunktur Elektrik Akımı Etkisi Hissedilir mi?
İşlem sırasında elektrik akımı, hafif titreşim ya da karıncalanma şeklinde hissedilse de uygulanan akım düşük frekansta olduğu için rahatsız edici bir durum yaşanmaz.
Elektro Akupunktur Seans Fiyatları Ne Kadar?
Yöntemin seans fiyatları; tedavinin uygulandığı merkezin kalitesi, doktorun uzmanlık düzeyi ve terapi süresi gibi faktörlere bağlı olarak değişir. İsteyenler, kliniklerin sunduğu paket programlardan ya da tek seanslık uygulamalardan yararlanabilir. Bununla birlikte kesin fiyat bilgisi için doğrudan sağlık merkezleriyle iletişime geçmek gerekir.
Elektro Akupunktur Herkese Uygulanabilir mi?
Herkese uygun bir tedavi seçeneği değildir. Örneğin; kalp pili taşıyanların, epilepsi hastalarının ve cilt enfeksiyonundan muzdarip olanların elektro akupunkturdan faydalanması tavsiye edilmez. Buna ek olarak tedavi öncesinde hastanın tıbbi öyküsü öğrenilmeli ve uzman hekimin görüşlerine başvurulmalıdır.
Elektro Akupunktur Obezite Tedavisinde Kullanılır mı?
Metot, obezite tedavisinde tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılır. Bu kapsamda kulak ve vücuttaki belirli noktalara uygulanan yöntem hem iştah kontrolü sağlamaya hem de metabolizmayı desteklemeye yardımcı olur. Ancak yöntem, tek başına yeterli değildir. Dolayısıyla obezite tedavisinde diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerine de ihtiyaç duyulur.
Elektro Akupunktur Zayıflatır mı?
Tek başına zayıflatıcı bir tedavi yöntemi olmayan metot, kilo kontrolüne destek amacıyla kullanılabilir. İştah düzenleyici etkisiyle bilinen teknik hem beslenme kontrolünü kolaylaştırır hem de metabolizmayı uyararak yağ yıkım sürecini destekler. Ancak elektro akupunkturdan etkili sonuç alınması için diyet ve egzersiz de gerekir.
Kaynakça
- https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-elektroakupunktur-uygulamalari-57548.html
- https://www.medicalnewstoday.com/articles/electroacupuncture
- https://villageremedies.com/blog/what-is-electro-acupuncture-how-can-it-benefit-you/
- https://onlinelibrary.wiley.com/journal/4747
- https://www.dovepress.com/journal-of-pain-research-i1877-j41
- https://www.who.int/publications/i/item/978-92-4-001688-0